Ana Sayfa Gündem Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’nde: BM Güvenlik Konseyi iflas etti
GündemManşet

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’nde: BM Güvenlik Konseyi iflas etti

Paylaş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’nde basın toplantısı düzenledi. Gazze ve Lübnan’daki saldırılara karşı barışı vurgulayan Erdoğan, “Türkiye taraflar arasında her türlü kolaylaştırıcı rolü üstlenmeye hazırdır. Bunu yapabilecek irade ve kabiliyete ziyadesiyle sahiptir.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Brezilya’da G20 Zirvesi’nde basın toplantısında açıklamalarda bulundu. BM sistemini hedef alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bunun günümüzün çoğulcu dünyasında hiçbir makul, mantıklı, tutarlı izahı olamaz. Her fırsatta ifade ettiğim gibi, dünya beşten büyüktür. Yine çok yakınımızdaki bir bölgede, Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan savaş, bu gerçeği bir kez daha tüm insanlığın yüzüne çarpmıştır. dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları şu şekilde:

“G20 Zirve’si kapsamında burada dönem başkanının davetlisi olanlarla birlikte 35’i aşkın ülkenin devlet ve hükümet başkanlarıyla, uluslararası teşkilatların temsilcileriyle bir araya geldik. Türkiye, geçmiş yıllarda olduğu üzere G20 faaliyetlerine bu yıl da aktif olarak katkıda bulundu.

Brezilya’nın 2024 dönem başkanlığı için son derece isabetli şekilde belirlediği 3 öncelik olan açlık, yoksulluk ve eşitsizlikle mücadele, enerji geçişi ve sürdürülebilir kalkınma, küresel yönetişim kurumlarının reformu başlıkları bizim de yakından takip ettiğimiz meselelerdir.

Adil bir dünya ve sürdürülebilir bir gezegen inşa etmek temasıyla gerçekleşen zirvedeki ana hitabımda, Türkiye’nin kimseyi geride bırakmama şiarıyla yürüttüğü insani kalkınma faaliyetlerine dikkat çektim.

“DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR”

Bunun günümüzün çoğulcu dünyasında hiçbir makul, mantıklı, tutarlı izahı olamaz. Her fırsatta ifade ettiğim gibi, dünya beşten büyüktür. Yine çok yakınımızdaki bir bölgede, Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan savaş, bu gerçeği bir kez daha tüm insanlığın yüzüne çarpmıştır. Türkiye olarak daha adil bir düzenin inşasını hedefleyen gayretlerimizin merkezinde etkili bir Birleşmiş Milletler Sistemi, onun da odağında Güvenlik Konseyi Reformu vardır. 11 yıl önce ilk kez dillendirdiğimiz bu önemli tespitimizin her geçen gün daha geniş kitleler tarafından benimsendiğini görüyoruz. Özellikle mevcut mekanizmaların dışladığı, mağdur ettiği, sesine ve taleplerine kulak tıkadığı Latin Amerika, Afrika ve Asya’dan ciddi destek alıyoruz.

“İSRAİL İNSANLIK SUÇU İŞLİYOR”

İsrail saldırıları karşısında hayatta kalma mücadelesi veren Gazze ve Lübnan’daki kardeşlerimize de el uzatıyoruz. 2 milyondan fazla insan sağlıklı gıda ve suya erişemiyor. İsrail, açık hava hapishanesine çevirdiği Gazze’ye insani yardımı da engelleyerek insanlık suçu işliyor.

Gönderdiğimiz 86 bin tonluk yardım miktarıyla Filistin’e en fazla destek olan ülkelerden biriyiz. Lübnan’daki kardeşlerimize ulaştırdığımız yardım miktarı da 1300 tonu geçti. Filistin meselesinde bizimle aynı hissiyatları taşıyan Brezilya’nın açlık ve yoksulluğa karşı mücadelesini takdirle karşılıyoruz.

Türkiye taraflar arasında her türlü kolaylaştırıcı rolü üstlenmeye hazırdır. Bunu yapabilecek irade ve kabiliyete ziyadesiyle sahiptir. Yeni Amerikan yönetiminin her iki çatışma bölgesinde barışa giden yolda daha cesur, basiretli adımlar atmasını ümit ve arzu ediyoruz. Barışa giden yolu tıkayacak, savaşı körükleyecek adımları doğru bulmadığımızı vurgulamak istiyorum.

“BU VAHŞETE SESSİZ KALANLARI TARİH AFFETMEYECEKTİR”

Her ne sebeple olursa olsun bu zulme, dozu giderek artan bu vahşete sessiz kalanları tarih affetmeyecektir. Batılı güçlerin desteğiyle İsrail’in bölgemizde estirdiği devlet terörünün maliyeti her geçen gün artıyor.

Türkiye 2015’ten bu yana milli gelire kıyasla en fazla insani yardımda bulunan ülke. Nerede bir kıtlık, açlık, trajedi, çatışma varsa Türkiye oradadır.

“DEPREMİN YARALARINI HIZLA SARIYORUZ”

Çevremizdeki sıkıntılara ve çatışmalara rağmen Türkiye ekonomisi büyüme trendini istikrarlı şekilde sürdüyor. Geçtiğimiz yıl 14-28 Mayıs tarihinde yapılan genel seçimlerle 5 yıllık kesintisiz icraat dönemine girdik. Ekonomi programıyla belirsizlikleri ortadan kaldırdık. 6 Şubat 2023’te yaşadığımız depremin insanımızın hayatında ve ekonomimizde yol açtığı yaraları hızla sarıyoruz. Geçtiğimiz ay 131 bininci deprem konutunu teslim ettik. 2024 sonunda 200 bin konut, gelecek yıl ise toplam 453 bin bağımsız bölümün inşasını bitireceğiz. Depremin izlerini silmek için bugüne kadar 71,5 milyar dolar harcama yaptık.

Ekonomide 2023 yılını yüzde 5,1 oranında büyümeyle kapatarak 14 yıl boyunca kesintisiz büyüme sürecimizi devam ettirdik. 2024 yılının ilk yarısında büyümemiz yüzde 3,8 olarak gerçekleşti. Milli gelirimizin 2024 sonunda 1 trilyon 331 milyar dolara ve kişi başına gelirimizin ise 15 bin 551 dolara yükselmesini bekliyoruz.

“EN BÜYÜK ENDİŞEMİZ YÜKSEK ENFLASYONDUR”

Tüm dünya gibi bizim de en büyük endişemiz yüksek enflasyondur. Amerika ve Avrupa dahil pekçok yerde son 60-70 yılın zirvelerini gören enflasyon baskısından herkes gibi biz de olumsuz etkilendik. Dezenflasyon sürecimiz başladı, 2025 yılında da devam edecek. Son 1 yılda toplam istihdamı 1,1 milyon kişi artırarak işsizlik oranımızı yüzde 8,6’ya düşürdük. Ekim ayında ihracatımız toplam 262,3 milyar dolar ile tarihimizin en yüksek seviyesine ulaştı. Turizmde 2024’ün ilk 9 ayında 47 milyar dolar gelirle rekor kırdık. Cari açığımızı 10 milyar doların altına indirerek dış kırılganlığımızı giderdik.

Barışı, adaleti ve insanlığın ortak değerlerini merkeze alan girişimci dış politikasıyla Türkiye çok taraflı platformlarda etkin rol oynamaya devam edecektir. Daha adil bir dünyanın mümkün olduğunun inancıyla evlatlarımıza müreffeh dünya bırakmanın mesuliyetiyle çalışmalarımıza hız vereceğiz. Rabbim yolumuzu açık etsin diyorum. Yaptığımız istişarelerin hayırlara vesile olmasını diliyorum.”

Paylaş