ABD Adalet Bakanlığı, Google’ın tekelcilik faaliyetlerini durdurmak için Chrome’un satılmasını ve beş yıl boyunca tarayıcı pazarına girmemesini önerdi.
ABD Adalet Bakanlığı, Google’ın tekel oluşturduğu gerekçesiyle şirketin web tarayıcısı Chrome’u satmasını ve beş yıl boyunca tarayıcı pazarından çekilmesini önerdi. Federal mahkemeye sunulan bu radikal plan, teknoloji devinin yalnızca tarayıcı piyasasında değil, arama motorları, reklamcılık ve yapay zekâ gibi alanlardaki hakimiyetini de sınırlamayı hedefliyor.
CHROME’UN SATILMASI ÖNERİLİYOR
Bu haftanın başlarında ABD Adalet Bakanlığı, federal mahkemedeki bir yargıçtan Google’ın önemli ölçüde parçalanmasını isteyeceği ve Chrome adlı tarayıcının satılmasını önereceği bildirildi.
Google’ın Chrome’u satmasını zorunlu kılması talebi, yalnızca bununla sınırlı kalmayacak ve teknoloji devinden tarayıcı pazarından beş yıl boyunca uzak durması istenecek.
ANDORİD’İ DE KAYBEDEBİLİR
Teklif ayrıca Google’ın “arama rakipleri, potansiyel katılımcılar ve rakip arama ya da arama reklamlarıyla ilgili yapay zekâ ürünlerinden herhangi bir menfaat elde etmesinin” yasaklanmasını ve halihazırda elinde bulundurduklarını bırakmasını gerektiriyor. Ayrıca, Google’ın çeşitli şirketlerin cihazlarında varsayılan arama motoru olmasını sağlamak için yapılan tüm “Apple da dahil olmak üzere distribütörlere yapılan rekabete aykırı ödemelerin” durdurulması isteniyor.
Geçen ağustos ayında Google’ın çevrimiçi arama ve dijital reklam pazarları üzerindeki tekel olduğu, bunları sürdürmek için yasadışı davranışlar sergilediği gerekçesiyle harekete geçilmişti.
Ekim ayında, ABD Adalet Bakanlığı’nın Google Arama ve ilgili ürünlere haksız bir şekilde öncelik verilmesinde rol oynadıkları gerekçesiyle Android ve Chrome’u hedef alarak hangi çözüm yollarını arayacağına dair duyumlar ortaya çıkmaya başladı.
Bu sürecin ardından, Google’ın Chrome tarayıcısı sonrası Android’i de elden çıkartmak zorunda kalabileceği öngörülüyor.
Google takın tarihli bir blog yazısında Adalet Bakanlığı’nın önerdiği çözümleri “Amerikalılara ve Amerika’nın küresel teknoloji liderliğine zarar verecek radikal müdahaleci bir gündem” olarak nitelendirdi.