Kentin Ovacık ve Pülümür ilçelerindeki 3 bin rakımlı yaylalar, her yıl Çemişgezek, Hozat ve Pertek ilçelerinde yaşayan çok sayıda göçer aileyi ağırlıyor. Haziran ayında yaylalara çıkan göçerler, yaklaşık 4 ay boyunca sürülerini verimli meralara ve temiz su kaynaklarına sahip dağlarda otlatıyor. Bu sayede hayvanlarının kilo almasını sağlayan göçerler, günde iki defa sağımını yaptıkları koyunların sütünden de tulum peyniri üretiyor.
Göçerler, havaların soğuması ve mevsime bağlı otlakların azalmasıyla köylerine doğru dönüşe geçti. Gruplar halinde yaylaları terk eden göçerler, çobanların desteğiyle sürülerini dağlık ve ormanlık alanlardan geçirerek yorucu bir yolculuk yapıyor. Genellikle Ovacık kırsalında mola veren göçerler, kimi zaman sürülerine saldırarak zarar veren bozayı ve kurt tehlikesiyle de karşı karşıya kalıyor.
Kangal köpekleriyle hayvanlarını koruyan göçerler, gece uyuduklarında ise sürünün hareketini kendilerine iple bağladıkları “bızbent koyunu” ile kontrol ediyor. Mesleklerinin tüm zorluklarına göğüs geren göçerler, 15-20 gün süren seyahatin sonunda yaylalardan kışı geçirecekleri alanlara ulaşıyor.
Yıllardır Pertek ilçesine bağlı Çukurca köyünde hayvancılıkla uğraşan bir göçer, yarı göçebe bir hayat sürdüğünü belirtiyor. Kış aylarını köyünde geçiren göçer, hayvanlarının kuzulamaya başlamasıyla birlikte onları arpa ve samanla beslediklerini ifade ediyor. Haziranın ilk haftasından sonra yaylalara çıkıyorlar ve orada hayvanlarını otlatıp süt elde ediyorlar.
Göçerler, köylerine dönmek için Pülümür’den Ovacık’a gelip mola veriyor ve Pertek’e kadar kilometrelerce yol yürüyor. Yolculuklarının zorluklarından biri, sürülerinin ayı ve kurt saldırılarına uğraması. Yağışlı havalarda ise konaklayacak çadırları olmuyor ve yiyeceklerini eşeklerle taşıyorlar.
Yaz başında hayvanlarıyla yaylaya çıkan bir başka göçer, dönüş yolculuğunun zorluğuna dikkat çekiyor. Tüm malzemelerini eşeklerle taşıdıklarını ve dağlık bölgelerden geçerken çeşitli sıkıntılar yaşadıklarını belirtiyor. Zorluklara rağmen hayvancılığın güzel yanlarının olduğunu ifade eden bir başka göçer, yayla dönüşlerinin ekim ayında başladığını ve bu süreçte çeşitli sıkıntılarla karşılaştıklarını aktarıyor.